1. Genetik Mucizesi

Belki de bilim dünyasının ahlaki açıdan en tartışmalı konusu genetik ve uygulama alanlarıdır. Çünkü genetik üzerine yapılan çalışmaların derinleşmesi ile gelecekte insanların dahi sipariş üzerine doğrulması için herhangi bir engel kalmayacaktır. Genetik bilimi nasıl ki her biri aynı boyutta mısır, zararlılara karşı dayanıklı domates vb. ürünler yetiştirilmesine olanak veriyorsa gelecekte de istenilen boyda, istenilen kas yapısında, istenilen yetenekte, istenilen renkte insanların anne karnında genetiği ile oynanarak dünyaya getirilmesine olanak verecektir. Bu konuyu işleyen Gattaga gibi filmlerin yanında Cesur Yeni Dünya gibi sayısız bilim kurgu romanı bulunmaktadır. Burada sorulması gereken en önemli soru da ne kadarına izin verilmesi gerektiği olacaktır.

2. Avatarlar, Suretler, Robotlar
Görsel

Bilimin geleceğine yön veren tek parametre hayal etme ve bu hayalin arkasından yürüyecek donanıma sahip kişileri ortaya çıkarabilmektedir. Bazılarımız hayallerimizi ölene dek bir sır gibi içimizde saklarken, bazılarımız da bunları milyonlarla paylaşmayı tercih ederler. Bunun en büyük örneği olan bilim kurgu filmleri insanların aklında yer etmekte ve bunları bir hayal olarak benimseyen kişileri arkasından sürüklemektedir. Çoğumuz Terminatör, Suretler veya Avatar gibi bilim kurgu filmlerini izlemişizdir. Birçoğunun ortak özelliği kişilerin kontrol edebildiği robotik sistemlerin hayata geçişidir. Bugün dahi birçok robotik sistem hayatımızın birçok alanına girmiş bulunsa da hiçbirisi küçükken izlediğimiz filmlerdeki kıvama gelmemiştir. Ancak bu hayali gerçekleştirecek yığınla bilim adamı gelecekte bunlarla karşılaşacağımızın en büyük kanıtıdır.

3. Evrensel Çeviriciler

Sosyal bir birey olan insanın en büyük ihtiyaçlarından biri çevresi ile etkileşim halinde olmaktadır. Etkileşimin en önemli unsuru olan iletişim günlük hayatta her an ihtiyacını hissettiğimiz yegane yeteneklerimizdendir. Bununla birlikte küreselleşen dünyada büyüyen firmaların sürekli yeni Pazar arayışlarına girmesi sonucu çok uluslu şirketlere dönüşmesine olanak veren en önemli parametre iletişimdir. İşte bu nedenle gelecekte dünyada tek bir dilin egemen olacağı düşünülse de her toplumun anatomik ağız yapısı buna engel teşkil etmektedir. Ancak teknoloji işin içine girdiğinde bütün duvarlar yıkılabilir. Çoğumuzun bilgisayarında var olan tercüme edici programlar her ne kadar ihtiyacı tam olarak karşılayacak kalite ve hızda olmasa da lider bilgisayar firmaları ve bazı askeri kuruluşlar bu konu üzerine yoğun çaba sarf etmektedir ve gelecekte spontane çeviri yapacak çip benzeri oluşumlar bizleri beklemektedir.

4. Nanoteknoloji
Görsel
Nano düzeyindeki teknoloji yani nanoteknoloji birçok uygulamasında beklenenin ötesinde bir doğruluk sağlamaktadır. Nano boyutunu gözümüzde daha iyi canlandırmak için bir sayfa yaprağını örnek olarak kullanabiliriz. Ortalama bir defter yaprağı 100.000 nanometre kalınlığındadır. Henüz yaşamımıza son yıllarda gelmeye başlayan nanoteknoloji gelişimini çok hızlı bir şekilde sağlamaktadır. Bugün mühendislik, medikal aparatlar, görüntüleme sistemlerinde, bilgisayar teknolojilerinde ve bunun gibi yüzlerce alanda uygulamaları bulunmaktadır. Özellikle medikal alandaki uygulamaları etkileyici bir şekilde ilerlemektedir. İnsan vücudundaki hastalıkların büyük bir bölümü hücresel düzeyde olduğundan dolayı nanoteknolojik ilaçlar bu hastalıkların tedavisi için çok daha etkili olmaktadır. Gelecekte özellikle kanser gibi günümüzde tedavisi çok etkili olmayan hastalıkların bu teknoloji ile çözüleceği düşünülmektedir.

5. Gençlerin Teknoloji Harekatı

Günümüzde gençler daha önce hiç olmadığı kadar teknolojik açıdan belirli bir bilgi birikimine ve bu konularda koordineli çalışma altyapısına sahiptirler. Bu konuda ivmelenmelerini sağlayan en önemli gelişme şüphesiz internetin tüm dünyada hızla yayılmış olmasıdır. Bunun yanında ekonomik darboğazların baş gösterdiği günümüzde gençler işsizliklerle yüzleşirken içlerindeki isyanı ellerinde bulunan boş zamanlar ve teknolojinin fırsatları ile birleştirdiğinde fiziksel olarak yapabileceklerinden çok daha fazlasını bilgisayar üzerinden yapmaya başlamışlardır. Gelecekte teknolojinin de gelişme kaydetmesine paralel olarak gençlerin de sanal savaşlar konusunda şimdikinden çok daha tehlikeli bir güce kavuşacakları kaçınılmazdır.

6. Kuantum Kontrol

Kuantum kontrol fizik biliminden türettiği teknolojiyi bilgisayar uygulamalarında hayata geçirmeye çalışır. Kuantum elektrodinamiği (KED) madde ve ışık arasındaki bağlantıyı açıklamaktadır ve bu ilişkinin bilgisayar çiplerinin deve sistemlerinde nasıl uygulanabileceği araştırılmaktadır. Yazımızda da belirtmiş olduğumuz mikroçip boyutundaki bilgisayarlar hayata girdiğinde kuantum kontrolünün de onu takip edeceği düşünülmektedir. Örneğin sese duyarlı kuantum titremeleri olan fononlar çip düzeyinde devreleri harekete geçirebileceklerdir. Bunun anlamı zihin veya ses kontrollü bilgisayarların veya robotların hayata girecek olmasıdır.

7. Yığın Veri

Şu an için bilimin sınırları her ne kadar zihnimizi okumaya izin vermese de, bize ait olan verilere ulaşma konusunda hiçbir problem yaşanmamaktadır. Özellikle pazarlama alanında olduğu gibi diğer birçok alanda da kullanıcı profili, tercih şartları, alışkanlıklar ve ilişkiler gibi sayısız parametre gün geçtikçe artmaktadır. Ancak asıl sorunlardan biri bu kadar fazla olan veri yığınının düzgün bir şekilde analizlenmesi ve yorumlanmasıdır. Bu nedenle birçok uzman gelecekte kişilerin tercihlerinin otomatik olarak saptanacağı sistemler üzerine yoğunlaşmaktadır. Özellikle internet mecrasında kişinin okudukları ve aradığı kelimeler optimize edilerek, okuyacağı haberler, satın alma potansiyeline sahip ürünler ve bunun gibi günlük hayatta gerçekleştirdiği birçok faaliyet için seçenekler önüne çıkarak kişiyi yönlendireceği düşünülmektedir. Veriler, makinalar ve algoritma böylelikle bir araya geldiğinde ve hayatın içine girdiğinde kişinin bağımsız olarak karar verme yetisini etkileyeceği de su götürmez bir gerçek olarak karşımıza çıkacaktır.

8. Zihin Hırsızlığı
Görsel
Şüphesiz hepimiz karşımızdaki kişilerin aklından neler geçtiğini bilmek isteriz. Bu konu her ne kadar bize imkânsızmış gibi gelse de son birkaç yıldır bazı bilim adamları makineler yardımı ile insanların zihnini okumaya imkân verecek yollar bulmayı başarmışlardır. Bu gelişmeler ışığında gelecekte bilimin ve makinaların insanların düşüncelerini alabilecek kapasiteye gelebileceği düşünülmektedir. Bu konu belki ilk okunduğunda çok basitmiş gibi görünebilse de, düşünülen gelişmelerin oluşması halinde gelecekteki nesillerin şimdiki kadar özgür olamayacağı kesindir. Çünkü kişilerin zihnini okumanın sonraki adımı yönlendirmedir. Örneğin kişinin ne yiyip ne içmek istediğini, ne giyip nereye gitmek istediğini bu yolla değiştirebilirsiniz. Tabi bu verdiğimiz örneğin en masumane uygulamalardan biri olabileceği düşünüldüğünde bu konudaki gelişmelerin ürkütücü olabileceğini belirtmek gerekir.

9. Uzay Hakkında Daha Fazla Bilgi ve Yolculuklar

Yirmibirinci yüzyıl başlarında artarak gelişimini sürdüren uzay araştırmaları maliyetinin çok fazla olması dolayısı ile dönem dönem sekteye uğramıştır. Ancak 2012 yılının Ağustos ayında marsa gönderilen kâşif robot ve 2017 yılında tarihin en güçlü roketinin ve sonrasında 4 astronotun uzaya gönderilecek olması, uzay araştırmaları konusuna büyük bir ivme kazandıracaktır. İçinde bulunduğumuz yüzyıl her ne kadar ekonomik açıdan gelgitler yaşasa da, birçok firma ticari olarak sıradan kişiler için uzay turu fikrini düşünmekte ve buna ilişkin birkaç örnek bulunmaktadır. Gelecekte bu tarz turların çok fazla yapılacağı düşünülmekte olsa da o dönem için bile bir hayli pahalı olabileceğini düşünmek sanırım çok yanlış olmayacaktır.

10. Hacimsiz Zeka

Teknoloji geliştikçe başlangıçta bir odayı kaplayan bilgisayarların hacimleri artık cebimize girecek kadar küçüldü. Bilgisayar firmaları her geçen gün daha az hacimle daha çok iş yapacak bilgisayarların üretimi için araştırma geliştirme faaliyetleri yapmaktadırlar. Bu bağlamda fütürist Brian David Johnson ilerleyen dönemlerde bilgisayarların neredeyse hacimsiz denecek kadar küçük olacağını düşünmektedir. Geçmişten geleceğe bir oda büyüklüğünden avuç içine kadar azalan bilgisayar hacimleri, gelecekte muhtemelen gözle görülmeyen mikroçipler olacak gibi görünüyor. Mikro çip seviyesine kadar düşen bilgisayarlarda günümüzde kullanılan çipler yerine atomik transistörlerin kullanılacağı ve bunları geliştirmenin çok kısa zaman aralıklarında olamayacağından birçok kişi Moore yasası olarak bilinen işlemcilerin her sene bir öncekine göre iki kat daha hızlanacağı prensibinin de böylelikle sona ereceğini tahmin etmektedir.

Kablosuz Modemler

Yayınlandı: Mayıs 22, 2013 / Uncategorized

MODEM

Modem, tanım olarak “Modülator” ve “Demodülator” kelimelerinin birleşiminden üretilmiştir. Çevirge ya da Modem, bilgisayarların genel ağa bağlantısını sağlayan ve bir bilgisayarı uzak yerlerdeki bilgisayar(lara) bağlayan aygıttır. Modem, verileri ses sinyallerine ses sinyallerini verilere dönüştürerek verileri taşır.

https://i0.wp.com/www.uruninceleme.com/wp-content/uploads/airties_5450.jpg

    KABLOSUZ MODEM

Kablosuz modem internetten gelen verileri alır, radyo frekanslarına dönüştürür ve üzerindeki anten ile bulunduğu ortama yayar. Kablosuz istemcide bulunan kablosuz ağ arayüz kartı (PIC, PCMCIA) sayesinde yayılan sinyal yakalanır ve bilgisayar dili olan binary sisteme(1 ve 0’lara) dönüştürülür. Bu işlemi tersi veriler, istemciden radyo sinyali olarak yayılır ve modem tarafından algılanıp çözülür. Böylece cihazlar birbirlerini algılayacak programlama dilleri ile iletişim kurmuş olur.

Kablosuz modemler aynı zamanda kablosuz yönlendirici ve erişim noktası işlevlerini gerçekleştirir. Bu cihazlar günümüzde 802.11b, 802.11g ve 802.11n standartlarının birini veya tümünü desteklemektedir. Kablosuz ağ kurulumunda kablosuz modemin desteklediği standartlar önemlidir. Çünkü bu standartlar hız ve mesafe olarak değişiklik göstereceği için ağın kullanım şekline göre modem standardı seçilir.

Kablosuz modemler genelde 3’ü 1 arada cihazlardır. Aynı anda erişim noktası, tekrarlayıcı ve köprü olarak kullanılabilir veya gerekli modem ayarları yapılarak bu özelliklerden sadece biri kullanılabilir.

 

Bir günlük ömrü olan kelebek

Yayınlandı: Mayıs 17, 2013 / Uncategorized, Yeşil

Bu yaşam süresinden ne anladığımıza bağlıdır. Yaşamayı, doğmak, yaşamak ve ölmek şeklinde tarif edersek kelebekler aylarca yaşarlar. Kırlarda ve bahçelerde uçuşarak ince, zarif ve güzel renklerle bezenmiş kanatlarıyla yapraklara konan, bizim kelebek olarak tanıdığımız hali, ömrünün ölümüne yakın son aşamasıdır. Bu şekli ile yaşadığı hayat gerçekten çok kısadır.

Ömrünün bu en güzel kısmının ne kadar sürdüğünü kesin olarak söylemek güçtür. Bazı çeşitlerinin birkaç gün, bazılarının ise birkaç hafta yaşadıkları biliniyor. Tabiatta çok nadir de olsa bir yıl yaşayanları bile görülmüş.

Kelebekler aylarca tırtıl halinde yaşadıkları halde, kelebek olarak yetişkin iken çok kısa bir süre yaşarlar. Bu yüzden bir kısım kelebeklerde beslenme için ağız ve hortum bile bulunmaz. Yaşamlarının bu kısa parçasını beslenmekten çok eşlerini aramak, çiftleşmek ve yumurtlamak, kısaca yeni kuşakları oluşturabilmek için harcarlar.

A Monarch butterfly (Danaus plexippus) caterpi...

A Monarch butterfly (Danaus plexippus) caterpillar feeding on a leaf of the Swamp Milkweeden (Asclepias incarnata) (Photo credit: Wikipedia)

Monarch Butterfly Danaus plexippus Wing 2400px

Monarch Butterfly Danaus plexippus Wing 2400px (Photo credit: Wikipedia)

Complete Life Cycle

of the Monarch Butterfly